26 Temmuz 2012 Perşembe

Kel aynak, bald ibis, Geronticus eremita

Nesilleri tehlike altında olan kelaynakları tamamıyla kaybetmek üzere olan Suriye Türkiye'den yardım istedi. Uzun yıllar süren çalışmalarla Şanlıurfa Birecik'te sayılarının artması sağlanan kelaynaklardan iki yetişkin iki yavru Suriye'ye gönderildi

Göç yolları birleştirildi Uzmanlarca birKelaynak buçuk yılı aşkın süre boyunca yapılan çalışma sonucunda Suriye’de bir kelaynak üretme istasyonun oluşturulmasına ve bu istasyonda üremek üzere erişkin bireylerin Birecik’te bulunan kelaynak üretme istasyonundan gönderilmesine karar verildi. Bu kapsamda 16 Haziran’da Türkiye’den gönderilen iki çift erişkin kelaynak, Talila Rezervi’nde oluşturulan üretme istasyonunun ilk sakinleri oldu. Suriye’ye gönderilen erişkin kelaynakların yanında iki yavru kelaynaksa, bu yılın yavrusu Suriyeli bir kelaynakla birlikte göçe gönderildi. Her üç yavruya uydu vericileri takıldı ve kısa bir süre sonra 4 Temmuz’da Türk kelaynakların Suriyeli kelaynaklarla birlikte göç etmeye başladığı belirlendi. Bir günde 350 kilometre yol kat eden kelaynakların Suudi Arabistan’ın kuzeyinde bulundukları, bir gün sonra ise kuşların 320 kilometre daha güneye uçtukları belirlendi. 

Ortadoğu’nun umudu

Kelaynak Derneğin açıklamasında, “Kuşların başarılı biçimde göç rotaları tamamlayıp Suriye’ye dönmeleri kelaynakların tüm Ortadoğu’da korunması için  umut yaratacak” denildi. 

Yok olma tehlikesi var Sayıları giderek azalan kelaynak kuşları için 1977’de Birecik’te kelaynak üretme istasyonu kuruldu.

1990’a kadar göç etmesine izin verilen kelaynakların geri dönmemeleri nedeniyle kuşlar bu tarihten itibaren göç dönemi başlangıcında kafeslere alınıyordu. Göç dönemi öncesinde istasyona alınan kelaynaklar sadece üreme dönemlerinde serbest bırakılıyor.

Sayıları yüzlere kadar çıkan kelaynaklar, yarı vahşi bir yaşam sürdüren tür olarak kabul ediliyor. 2008’de ilk defa uydu takip cihazı takılarak göçe gönderilen beş kelaynaktan ikisinin Birecik’e geri dönmesi kelaynakların doğada yeniden var olabileceğini gösterdi.

Kelaynakların nüfusunu artırmak için uydu izleme çalışmaları sürüyor. Kelaynak Kuşları Hakkında Bilgiler ve Kelaynak Kuşları (baldibis) resimleri, fotoğrafları, Waldrapp / Europäischer Ibis / Northern Bald Ibis / Hermit Ibis (Geronticus eremita)/Southern Bald Ibis (Geronticus Calvus)  Nuh Peygamberin bereket sembolü olarak “Tufan”da gemisine aldığı Kelaynaklar geçmişte Türkiye’den Kuzey Afrika’ya, Arap Yarımadası’ndan Fas’a kadar çok geniş bir bölgede ürerlermiş.

Fakat avcılık, üreme alanlarında rahatsız edilmeleri, yaşam alanlarının değişmesi ve beslenme alanlarında kullanılan zirai ilaçlardan zehirlenmeleri sonucunda sayılarında ciddi azalma ve dağılım gösterdikleri alanlarda daralma meydana gelmiştir. Bugün, kelaynaklar nesli tükenmekle karşı karşıya olan kuş türlerinden birisidir. Kelaynaklar dünyada sadece Nil Vadisi’nde ve Birecik’te bulunmaktadırlar.

NEDEN BİRECİK ?

Kelaynakların (Geronticus eremita’ların) üreme için, çok değil, daha elli küsur yıl önce Birecik’in “Kayalar altı”nı seçmesi boşuna değildir. Bu seçimde Aşağı Fırat Havzasının, Güneydoğu platolarına göre ılımlı ikliminin, tarlalardaki haşaratın bu kuşların besinleri oluşunun, ilçenin jeolojik yapısına dahil kayaların alkalik, yani ak ve yumuşak olduğundan dolayı kolay işlenir olmasının, en mühimi de halkın, “Allah’ın bir bereket müjdesi” olduğu bilinci ve inancıyla bu kuşlara ve yumurtalarına zarar vermemesi önemli olmuştur.

Şimdiki deyimiyle “Sevgililer Günü” olan 14 Şubat tarihinde, Kelaynakların Birecik’e göç etmesi dikkat çekicidir. Daha 50 yıl öncesine kadar üremek için geldikleri Birecik’te gökyüzünün bu kuşlarla kaplandığı bilinir. Şubat’ın ilk haftasında Birecik’e gelen kelaynaklar için etkinlikler yapılır, esnaflar ve Fırat kıyısındaki kayıkçılar başta olmak üzere o gün ilçede yöre halkı bayram havası yaşardı.

YAŞAM ÖZELLİKLERİ VE DAVRANIŞLARI

Kelaynakların başında tüy olmaması, isminin ‘Kelaynak’ olmasına nedendir. Boğazı ve gagası erişkinlerde koyu kırmızıdır. İlk yumurtadan çıktıklarında yavruların kafaları ve boğazları tüylüdür ve yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur. Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor renklerini yansıtır, uçuşları ise hayrete düşürecek kadar nadir ve zariftir.

Göçmen bir kuş olan Kelaynaklar Üreme Dönemleri olan Şubat-Temmuz aylarını Birecik’te(6 ay), Kış Dönemini de Ağustos-Ocak aylarını Eritre, Etiyopya, Yemen ve Suudi Arabistan’da geçirirler (6 ay) . Ortalama ömürleri 25-30 yıl olan Kelaynaklar 3-4 yaşlarında erginleşir, 1.0- 1.5 kg . ağırlığa ulaşır ve Kertenkele, Küçük memeliler, Çekirge, Akrep, Örümcek, Danaburnu ve benzeri canlılarla beslenir. Yılda bir defa ve 1-3 yumurta yapar, kuluçka süreleri 4 hafta kadardır.

Erkek ve dişilerin belirgin özellikleri bulunmamakta ve aynı davranışları göstermektedirler. Bu kuşların en önemli bir özelliği de “tek eşli” olmaları, eşlerine çok sadık olmalarıdır. Öyle ki eşi ölen bazı Kelaynak kuşlarının yemeyi içmeyi terk edip, yada kendini kayalardan aşağı bırakarak intiharı seçtikleri çok görülmüştür.

Kelaynaklar çok sosyaldirler. Sabahın erken saatlerinde grup halinde geceledikleri alandan ayrılıp 10- 15 km uzaktaki beslenme alanlarına doğru yola çıkarlar. Uzun ve kavisli olan gagalarını kullanarak toprağı veya çalıları didikleyip yem ararlar. Kelaynaklar etçillerdir ve böcek, kertenkele, çekirge, yılan, karınca, akrep gibi kurak alanlarda bulunan canlılarla beslenirler. Geçmişte koloni halinde üreyen kelaynakların sayısı binlerce bireyi buluyordu. Yılın ilk aylarında üremeye başlayan kelaynaklar Şubat, Mart aylarında yuvalarını yaparlar.

Ortalama yumurta sayısı 3-4 adettir. Bilimsel çalışmalar sonucunda bu 3-4 yumurtadan genellikle 1 veya 2’si yaşamayı başarıyorlar. Yuvalama alanlarını dik kayalıkların dar çıkıntılarını seçerek yuvalarını birçok yırtıcı hayvan ve insandan korurlar.

 Yavrular koyu gri renkli olurlar. Yavrular yuvada dolanırken düşme tehlikesi yaşarlar. Yumurtadan çıktıktan 2 ay sonra yavrular palazlanır ve erişkin kuşlarla beraber beslenme alanlarına doğru uçmaya başlarlar. Kendi başlarına beslenene kadar 2-3 ay kadar yavruları beslenme alanlarında ebeveynleri beslemeye devam ederler. Birecik’teki kelaynaklar, Fas’ta göç etmeyen kelaynakların tersine, güneye doğru göç ederler

TEHDİTLER

Kelaynakların yok olmasının birçok nedeni vardır. Avcılık eskiden bazı kuşların yok olmasına neden oldu. Bozkırların ve geleneksel tarım yapılan arazilerin kaybı beslenme alanlarının yok olmasına, üreme alanlarındaki insan baskısı ise üreme başarısını azalttı.

1950’lerde çekirge salgınına karşı yapılan yoğun zirai ilaç (DDT) uygulaması Birecik’teki kelaynakların çok hızlı bir şekilde yok olmasına neden oldu. Kurtulmayı başaranlar ise birçok sene yumurta çıkaramadı.

1990 yılından bu yana, Birecik’teki yarı-yabani kuşlar üreme dönemine hazırlık için Şubat-Mart aylarında kafeslerden çıkarılıyorlar ve göç zamanına doğru Temmuz-Ağustos aylarında tekrar kafeslere alınıyorlar. Bu dönem içerisinde kuşlar doğal ortamlarında serbestçe uçabiliyorlar ve ürüyorlar.

Üretme istasyonunun içindeki kayalıklar ve tahta yuvalarda üreyen kelaynaklara günde iki kere yem veriliyor. Kuşlar aynı zamanda Fırat’ın kenarındaki alanlara da gidip besleniyorlar. Birecik’te 110 adet, Fas’ta iki koloni halinde 350 adet ve Avrupa ile Amerika’daki hayvanat bahçelerinde Fas orijinli 1000 adet Kelaynak kuşu bulunmaktadır.

Fas orijinli Kelaynaklar yerleşik olup, sadece Birecik Kelaynakları göçmen kuş özelliğine sahiptir.

KELAYNAKLARIN KORUNMASI VE ÜREMESİ İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR

Kelaynak

Bu yazımda Kelaynaklar için bugüne kadar yapılan çalışmaları özetleyeceğim.

Kelaynak

Bilindiği gibi kelaynaklar, dünyada nesli tükenmek üzere olan ve en fazla tehlike altında olan kuşlar arasındadır. Şuan itibariyle dünyada sadece Fas ve Türkiye’de koloni halinde yaşamaktadırlar. Göçmen bir kuş olan kelaynakların sayısı hızlı bir şekilde azalmıştır.

Avrupa Alplerinden 400 yıl önce kayboldular. Kitle halinde yok oluşlar 1950’lerden sonra zirai ilaçlar, özellikle DDT’nin kullanımıyla başladı. Türkiye’de de aynı süreç yaşanmıştır. Birecik ilçemizde 1950’li yıllarda sayıları binlerle ifade edilen kelaynaklar, 1950’li yılların sonlarında bölgede uygulanan yüksek dozdaki tarımsal ilaçlama nedeniyle sayıları hızla azalmaya başlamıştır. 1957 yılı kelaynakların adeta belinin kırıldığı yıl olmuştur.

Komşu Suriye’den bölgeye başlayan çekirge istilasına karşı kullanılan DDT ilaçlamasıyla kelaynaklarda kitle halinde ölümler baş göstermiştir. 1958 – 1960 yılları arasında ölümler sürmüş ve sayıları 100’lere düşmüştür. Bu durum karşısında kelaynakların korunması ve çoğaltılması yönünde çalışmalar başlatılmıştır. Orman Bakanlığı’nın yanı sıra bazı sivil kuruluşlarda devreye girmiştir. Kısa adı DHKD olan Doğal Hayatı Koruma Derneği 1975 yılında Birecik’te kurulmuştur.

Bu derneğin logosunun da kelaynak oluşu ayrı bir önem taşımaktadır.Nihayet 1976 yılında 2 adet ergin ve 9 adet yavru kelaynak kuşu yakalanarak koruma altına alınmış, (Birecik Fidanlık Müdürlüğünde) ve 1977’de Orman Bakanlığınca şimdiki “Kelaynak Üretim İstasyonu” kurulmuştur. 2 adet kafes telle çevrili voliyer kurulmuş ve istasyonun etrafı da tel örgü ile koruma altına alınmıştır. Kelaynakların, üretim istasyonu ve çevresine alışmaları ve uyum sağlamaları, göçle gelen kelaynaklarında buraya gelmeleri için, istasyonun yamaçlarına maket kelaynaklar konulmuş ve kuşlar arasında bu şekilde bir iletişim kurulmuştur.

Daha önceleri Fırat Irmağı boyunca değişik yaşama ortamlarında Birecik İlçesi mahalle içlerindeki uygun kayalıklarda yaşadıkları, sayıları çokken gündüzleri beslenmek için, Urfa ve Gaziantep’e kadar gittikleri ve geceleri konaklamak için tekrar Birecik’e geldikleri bilinmektedir. Kelaynakların çirkin ve tuhaf görünüşleri onlara ayrı bir çekicilik kazandırır. Çıplak kafaları ve enselerindeki tüyleri ile komik bir görünüm kazanırlar.

Bu yüzden halk arasında “keçelaynak” da denilir. Sağlam karakterli oluşları, vefalı ve faydalı beslenmeleri (böcekler, çekirgeler, karıncalar, salyangozlar, kertenkeleler, kurbağalar, küçük yılanlar ve diğer haşaratla beslenmeleri) tek eşli ve hep aynı eşle çiftleşmeleri insanları kendilerine olan ilgilerini artırmış ve insanlar arasında özlem duyulan tükenen duygu ve hasletlerin timsali sayılmışlardır. Türkiye’de hiçbir zaman bir av kuşu olarak değerlendirilmemiş ve saygı duyulan bir kuş olmuştur. Kelaynakların neden Birecik’i seçtikleri de merak konusudur.

Doğal yaşama ortamlarını burada bulabildikleri gerçeğinin yanı sıra; bu sırrı şu anda yaşadıkları Fırat nehri kıyısındaki vadi boyunca uzanan ve şu anda koruma altına alındıkları istasyonda da bulunan kalker kayalıklarda bulunan “kalsit” maddesinin kelaynak kuşlarının üreme gücünü artırdığı söylenmektedir. Anca bu söylenti ve inanış bilimsel olarak incelenip kanıtlanmamıştır. Yine halk arasında Nuh Tufanı ile ilgili anlatılan efsane de Bireciklilerin kelaynağı kutsal saymalarının gerekçesi olabilir. Efsaneye göre Nuh peygamber tufandan sonra etrafta herhangi bir kara parçasının olup olmadığını anlamak için bir çift kelaynak salmıştır.

Bu nedenle Birecik’e kelaynakların gelişi, baharın ve bereketin simgesi olarak kabul edilmiştir. Kelaynaklar Birecikliler tarafından kutsal sayılmıştır. Sayılarının çok olduğu zamanlarda Bireciklilerin ilk öncü kelaynakların (3 adet) Birecik’e gelişlerinde, davul zurnalar eşliğinde sahile inip, kurbanlar kestikleri öğrenilmiştir. Birecik’e geldikleri tarih (bunun 13 Şubat olduğu söylenir) Birecikliler arasında alış verişlerde, borç alıp vermelerde belirli bir tarih olarak kullanılmıştır. Orman Bakanlığınca 1977 yılında “Birecik Kelaynak Üretim İstasyonu”nun kurulmasından sonra alınan önlemlerle, sayının artırılmasına çalışılmıştır. En az 2 eleman olmak üzere yeterli personel kelaynakların beslenmesi ve bakımı ile koruma çalışmaları için istihdam edilmiştir.

Üretme istasyonunda kelaynakların beslenmesine ayrı bir önem verilmiş ve gündüzleri kuşların doğal olarak beslenmeleri haricinde düzenli olarak her gün sabah ve akşam yem verilmiştir. Yem olarak bütün yıl boyunca her gün, her kelaynak için 100 gram yağsız kıyma et, 100 gram suni yem verilmiştir.

Ayrıca kış mevsiminde 11. ayda başlayıp, Mart ayı sonuna kadar havuç rendelenmek suretiyle ilave olarak verilmektedir. 12. ayda ise haşlanmış yumurta kabuğuyla birlikte yine rendelenerek ilave bir şekilde diğer yemlerle birlikte verilmiştir. Haşlanmış yumurta takviyesi de 5. aya kadar devam ettirilmektedir. (Çiftleşme ve yavrulama döneminde fayda sağlaması amaçlanmıştır.) Kelaynaklar her yıl göç mevsimi olan Temmuz ayında voliyerlere alınmış ve Şubat ayında doğaya salınmıştır.

Bu arada yine her yıl bir grup kelaynak dışarıda bırakılarak bunların göçe gidip gelmeleri sağlanmıştır. Göçe gidip gelme karşılıklı olarak 1992’ye kadar devam etmiştir. 1992 yılında sadece 1 kelaynak kuşu göçten dönmüş, yasamoyunu.net bundan sonrada göçten gelen kuş olmamıştır. 1998 yılından beride kelaynaklar topluca voliyerlere alınmakta ve göçe gönderilmemektedir.

Bu arada Şubat Temmuz döneminde her yıl bir veya birkaç kuşun kayıp olduğu, bu kayıp kuşların ölü veya göç edebileceği ihtimalini de belirtmek gerekir. Kelaynak Kuşları, bald ibis, Geronticus eremita, Southern Bald Ibis (Geronticus Calvus) Üretim istasyonunda muhtelif zamanlarda kelaynaklar izlenme amacıyla markalanmıştır.

Kelaynak Kuşları, bald ibis, Geronticus eremita KelaynakBütün bu çalışmalara rağmen kelaynakların sayısı bir türlü arzulanan ölçüde artmamış ve üstelik son zamanlarda (1998 – 2000) oldukça az yavrulama ve bu yavrularında zehirlenmesi tehlikesi karşısında yeni bir çözüm arayışına girilmiştir.

Ayrıca bu yıllarda Birecik ve Karkamış Barajlarının inşası nedeniyle Kelaynakların doğal beslenme ortamı olan bitki adacıklarının da ortadan kaldırılması ayrı bir tehlike oluşturmuştur. 2000 yılında kelaynak sayısı 42’dir. Olası bir zehirlenme veya ölüm karşısında mevcut kelaynak popülasyonunun sona ermesi tehlikesi karşısında, konu Bölge Müdürlüğümüzce değişik zeminlerde gündeme getirilmiştir.

Birecik Kaymakamlığının ve DHKD’nin de duyarlılıkları ve kamuoyunun ilgisi sonucu MPAYH (Milli Parklar Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü) harekete geçmiş ve olaya gerçekten doğal hayatı koruma sorumluluğu içerisinde yaklaşarak neticede “Kelaynak Projesi”nin uygulanması aşamasına gelinmiştir. Kelaynak Kuşları, bald ibis, Geronticus eremita, Southern Bald Ibis (Geronticus Calvus)

Kelaynak Projesi 2001 – 2004 yıllarını kapsamaktadır. Projeyi yürüten kuruluşlar; Milli Parklar Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü (MPAYH), Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD), İngiltere Kraliyet Kuşları Derneği (RSPR)’dir. Proje bünyesinde yapılan çalışmalar hemen sonuç vermeye başlamış ve 2001 yılında 19 sağlıklı yavru elde edilmiş ve kayıp verilmemiştir. 2001’de kelaynak mevcudu 42+19=61, 2002 yılında ise 17 yavru elde edilmiş ancak 4 ölü verilmiştir. Böylece sayı uzun yıllar sonra 74 gibi memnuniyet verici bir sayıya ulaşmıştır. Ancak 2002 Temmuz ayında voliyerlere alınan kelaynak sayısı 63’tür. 11 kelaynağın ölü mü, yoksa göçe mi gittikleri bilinmemektedir. Ancak Suriye’de 7 kelaynak kuşunun görüldüğü haberleri, bu kuşların göçe gittiği kanısını uyandırmıştır.

Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu’nun düzenlenmesi çalışmaları çerçevesinde; 2000 yılında giriş yeri düzenlemesi yapılmıştır. 2001 yılında ise bekçi evi ve aynı bina üzerinde bir tanıtım merkezi inşa edilmiştir. Yine tanıtım levhalarının yapımı da 2001’de yapılmış ve kelaynakların izlenmesi ve takibi için dürbün ve teleskop alımı yapılmıştır. Ayrıca Birecik Kaymakamlığı ve Birecik Belediyesince Birecik Köprüsü çıkışına yerleştirilen 2 adet Kelaynak Heykelinin de tanıtım açısından faydalı olduğunu belirtmek gerekir.

Üretme istasyonunda kelaynakların izlenmesi için uygun bir yerde Seyir Terasının yapılması, istasyonun iç bölümünün peyzaj düzenlemesinin yapılması, kameralı izleme sisteminin kurularak ziyaretçi merkezinde kelaynakların izlenebilmesi ve giriş yeri kulübesi yapılması gibi çalışmalar gündeme gelmiş, ancak bu çalışmaların Ekim ayında düzenlenecek toplantıda katılımcılar ve uzmanlar tarafından sunulacak öneriler doğrultusunda yapılmasının daha doğru olacağı düşüncesiyle 22-23 Ekim 2002 de yapılacak Uluslar arası Toplantı sonuçları beklenmiştir. 22-23 Ekim 2002 de Birecik’te “Uluslar arası Kelaynakları Koruma Projesi Değerlendirme Toplantısı” yapılmış olup, 4 yabancı uzman, Dicle ve Sütçü İmam Üniversitelerinden uzmanlar, Hayvanat bahçelerinden ilgili uzmanlar, Orman Bakanlığı MPG ve Doğal Hayatı Koruma Derneğinden uzmanların katıldığı toplantıda Kelaynaklarla ilgili sorunlar tüm detaylarıyla tartışılmış olup, toplantı sonucunda şu kararlar alınmıştır.

  • * Mevcut Voliyerlere ilaveten yeni bir voliyerin yapılması,
  • * Giriş yeri düzenlemesi, giriş kulübesi yapılması,
  • * İstasyonun iç bölümünün peyzaj düzenlemesinin yapılması,
  • * Kelaynak Üretim İstasyonu için bir logo hazırlanması,
  • * Tanıtım broşürleri, afiş, hediyelik eşya vb. çalışmaların yapılması,
  • * Ziyaretçi tanıtım merkezi iç dizaynının yeniden tanzimi,
  • * Uzaktan kumandalı kamaralı sistemle Kelaynakların izlenmesi ve bunun ziyaretçi tanıtım merkezinde ziyaretçilere sunumu,
  • * İlave Kuş yuvalarının yapılarak yerleştirilmesi ve kayalıklarda yeni doğal yuvaların yapılması,
  • * Kelaynakların bilimsel yöntemlerle, üreme, beslenme ve çoğalmalarının izlenmesine devam edilmesi, Bu kararların uygulanmaya konulmasıyla birlikte kelaynakların sayısının yeterli sayıya ulaşacağını ve projeden amaçlanan sonuçların gerçekleşebileceğine inanıyorum.

Dünyada sadece Fas ve Türkiye’de yaşayan ve insanlığa bir doğa mirası olarak devreden Kelaynak kuşlarının Türkiye’de ve Birecik’te yaşamalarının bir şans olduğu ve bu şansın iyi değerlendirilmesi gerektiği ve özellikle de bunun doğa mirası, kültür, turizm ve ticari yönlerden de iyi kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

Kelaynakların doğal yaşama ortamı olan vadi ve yakın çevresi koruma altına alınmalı, belirlenecek alanlarda zirai ilaçlar kullanılmadan ekolojik tarıma yönelinmesi sağlanmalı ve Fırat ırmağında eskiden mevcut bitki adacıklarının yeniden kurulması veya belirlenecek uygun yerlerde bunların yeniden oluşturulması, toplantı sonucu oluşan görüş ve öneriler doğrultusunda bilimsel ve rasyonel fikir ve çalışmaların ortaya konularak, bunların başta Orman Bakanlığı olmak üzere diğer resmi kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarınca uygulamaya geçilmesi yönünde çalışmalar yapılması gerektiği kanısındayım.

Necmettin BÜYÜKKILI Orman Bakanlığı Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürü

KAYNAKÇA:

  1. - Birecik Kaymakamlığı, 1998. Cumhuriyetimizin 75. Yılında Birecik,
  2. - Birecik Belediye Başkanlığı, 1995. Birecik Kelaynak,
  3. - Chris Bowden,2000,LostChance for the Northern Bold Ibis,
  4. - Jave Tavares (RSPB) 2002, The Bald Ibis in Birecik, Briefing
  5. -May 2002, - Ana Brittannica Ansiklopedisi 13.Cilt, S.147
  6. - Yeni Türk Ansiklopedisi 5.Cilt, S 1780 Kelaynaklar,
  • Northern Bald Ibis (Waldrapp, Geronticus eremita) Kelaynak,
  • Hermit Ibis veya Waldrapp, Geronticus eremita, bir kuş yarı çıplak bulunan çöl veya kayalık habitatlarda yaşar, ama genellikle her zaman suya yakın olması lazım.
  • Bu kuşlar bizden çok, Avusturya Alpleri’ne tanıdık, ama yok olmaya burada birkaç yüzyıl önce karşılaştı. Bunları bir programın yeni bir sonucu olarak, artık daha sık tekrar görülebilir. Çünkü koruma altında
  • Kelaynak Kuşu (Geronticus eremita) Nedir? Hakkında Bilgi KELAYNAK KUŞU (Geronticus eremita); Alm.Waldrapp, Kahlibis, Fr. İbididé d’ermite, İng. The hermit ibis. Familyası: İbisgiller (İbididae)Yaşadığı yerler: Kuzeybatı Afrika, Suriye, Etiyopya ve Urfa’nın Birecik kayalıkları.Özellikleri: İnce uzun kıvrık gagalı, leyleğe benzer, göçmen bir kuş.

    Erginlerinin baş ve gerdanı çıplaktır. Ülkemizde Urfa’nın Birecik kayalıklarında kuluçkaya yatar. Çeşitleri: Tek türdür. Leyleksiler takımının İbisgiller familyasından, baş ve gerdanı çıplak, uzun gaga ve bacaklı göçmen bir kuş. Boyu 70-75 cm kadardır. Ayakları ve kıvrık olan ince uzun gagası kırmızı renklidir. Tüyleri kırmızı, kara, yeşil, külrengi karışımıdır. Erginlerinin baş ve gerdanlarında tüy bulunmadığı için “kelaynak” ismi verilmiştir. “Keşiş ibis” veya “aynak” olarak da bilinir.

    Kuzeybatı Afrika, Güneydoğu Anadolu, Kızıldeniz kıyıları ve Etiyopya’da yaşar. Etçildir. Böcek,kelaynak1  Kainatta Kelaynak Kuşunun Önemi? kertenkele, yılan ve kurbağa yer. Dünyâda nesilleri tükenmek üzeredir. Türkiye’de sadece Fırat boyunda Urfa’nın Birecik ilçesinin çıplak ve sarp kayalıklarında yuva yapıp kuluçkaya yatarlar.

    Dişi 2-4 kadar yumurta yumurtlar. 28 günlük kuluçka sonunda yumurtalardan ancak 1-2 yavru çıkar. Yavrular 45-50 gün sonra uçabilirler. Birecik’teki kelaynaklar kış aylarında leylekler gibi Afrika’ya, özellikle Etiyopya (Habeşistan) ve Kızıldeniz ülkelerine göç ederler. Mart ortalarında yeniden Birecik’e dönerek kuluçkaya yatarlar.

    Bilinen diğer iki üreme merkezleri Fas’tadır. Aşırı kullanılan ziraî (tarımsal) ilâçlar sonucu, ülkemizde 1950’den beri nesilleri tükenmeye başlamıştı. Ancak 12 yıl sonra tekrar üremeye başlayan bu kuşların yavrularının gaga ve ayaklarında deformasyonlar görülmüştür. Bundan sonra da kendilerini pek toparlayamadılar. Tek tük rastlanan bu kuşlar, Türkiye’de korunmaya alınarak, son yıllara kadar sun’î barınaklarda beslenip üretildiler.Kelaynak nesli dünyada yok olmak tehlikesiyle karşı karşıyadır.

    Yükleniyor

    Bu yazıyı sitenizde/forumunuzda paylaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz..

    0 adet mesaj var:

    Yorum Gönder

    Yorumunuz için teşekkürler enkısa zamanda incelenip yayınlanacaktır.

     

    Duyuru

    Dikkat!!!
    Bloğumuzda bulunan materyaller diğer
    kaynak siteler aracılığı ile çoğu
    denenmiş olup paylaşılması yararlı
    görülen paylaşımlardır. Her halukarda
    olası bir problem sonucunda blog yazarı
    sorumlu değildir tüm sorumluluk
    kullanana aittir.
    MandoTeam

    Bu ay en çok okunan

    MandoTeam Blog-Map